Bayburt Bilgi Paylaşım ve Proje Üretim Derneği tarafından Bayburt’a kazandırılan Matematik Atölyesi’nde Kasım ayında başlayan eğitimler devam ediyor. Projenin eğitim danışmanı, Türkiye’de matematik alanında uzman isimlerden biri olan eğitimci Bayram Sevgen, Matematik Atölyesi’nin meyvelerinin ilerleyen yıllarda alınmaya başlayacağını belirtti.
Eğitimin uzun soluklu bir mesele olduğunu söyleyen Sevgen, “Bu merkezin meyvelerini göreceğiz. Bu çocukların takip edilmesi lazım. Lisede ne olacak bu çocuklar? Liseden sonraki hayatları takip edilmeli. Burada yapılan dokunuş nereye gidecek, bu çocukların hayatlarında ne kadar bir yer tutacak, bunları görmek lazım. Eğitim kısa soluklu bir şey değil. Eğitimin meyveleri 10 yılda 20 yılda alınabilir. Bunun sonuçlarının çok güzel olacağını düşünüyoruz. Bilimsel bakılan işlerde sonucun kötü olması mümkün değil” dedi.
Milli Eğitim sisteminde öğretmenlik kavramının değiştiğini, Matematik Atölyesi’nde ise yeni sitemin uygulandığı yerlerden biri olduğunu söyleyen Sevgen, “Öğretmen burada sadece onları yönlendiren düşündürebilen bir makenizma. Öğretmen artık öğreten değil, öğrenmeyi öğreten kişi olmuştur. Çünkü bilgiye her yerden ulaşabiliyoruz” diye konuştu.
Matematik Atölyesi’nden yetişen çocukları iyi bir geleceğin beklediğini söyleyen Sevgen, “Meseleye sadece Bayburt olarak bakmamak lazım. Türkiye olarak bakma lazım. Bayburt’tan çıkıcak olan bir ışık bütün ülkeyi aydınlatacaktır. Yani neden dünyada isim yapacak bir bilim adamı çıkarmayalım? Neden gerçekten Türkiye’nin eğitimine, siyasetine yön verecek nice isimler buradan çıkmasın gelecekte? Bunların hepsi olabilecek şeyler. Tüm temel noktada burada aslında” dedi.
Haftasonu dersleri takip etmek için İstanbul’dan Bayburt’a gelen ve 2 gün boyunca derslere katılan Sevgen, Matematik Atölyesi’ndeki çalışmaları gazetemize değerlendirdi. Sevgen’in açıklamaları şöyle:
“Düşünebilen, yorumlayabilen, sentez yapabilen çocuklar...”
“Projenin temel amacından uzaklaşmamak koşuluyla burada derslerin aslında nasıl gittiği ile ilgili de kontrol edelim dedik. Dersleri takip ettim, çocukları gördüm. Hakikaten istediğimiz amaçta dersler devam ediyor. Çocuklar, düşünebilen, yorumlayabilen, sentez yapabilen çocuklar olarak yetişmeleri bizim amacımızdı. O yönde de sorular çözülüyor, tartışmalar yapılıyor. Çocuklar pırıl pırıl, çoğu şuanda 6 ve 7. Sınıf öğrencileri olmalarına rağmen lise düzeyindeki öğrenciler kadar düşünebilme yetisine sahipler. O bakımdan bu çocukları biraz daha üst düzeyde bazı bilgilerle, problemlerle zorlamak lazım. Burada da yapılan o. Bu çocukları daha iyi düşündürebilmek, daha üst seviyede değerlendirmek.”
“Bayburt’tan çıkacak ışık bütün ülkeyi aydınlatacaktır”
“Bunların gelecekteki Türkiye’mizin hem siyasetinde hem biliminde bizim için bir kaynak olmaları bakımından son derece önemli. Meseleye sadece Bayburt olarak bakmamak lazım. Türkiye olarak bakma lazım. Bayburt’tan çıkacak olan bir ışık bütün ülkeyi aydınlatacaktır. Yani neden dünyada isim yapacak bir bilim adamı çıkarmayalım? Neden gerçekten Türkiye’nin eğitimine, siyasetine yön verecek nice kapılar buradan çıkmasın gelecekte? Bunların hepsi olabilecek şeyler. Tüm temel noktada burada aslında.”
“Öğretmen burada yönlendiren, düşündürebilen bir makenizma”
“Bazen öğretmenin anlatmasında çok bir soruyu ortaya attıktan sonra öğrencinin yorumlaması, öğrencinin düşünmesi önemlidir. Öğretmen burada sadece onları yönlendiren düşündürebilen bir makenizma. Artık öğretmenli kaVramı da değişti milli eğitim kavramında. Öğretmen artık öğreten değil, öğrenmeyi öğreten kişi olmuştur. Çünkü bilgiye her yerden ulaşabiliyoruz. Kaldı ki bilgi o kadar çok geliyor ki, bugün dünyada gelişen teknoloji ile dünyanın en büyük kütüphanesi California’da. Orada bin 24 cigabaytlık kapasiteli bir kütüphane var. Dünyadaki bir yılda elde edilen bilgi birikimi 1 milyon tane California’daki kütüphane kadar kütüphane eder. Bir kişinin bütün bu bilgilere ulaşabilmesi ulaşabilmesi mümkün değil. Ama bu bilgilere nasıl ulaşabileceğini nerelerden ulaşılabilceğini, hangi alanda dünyada ne gibi gelişmelerin olduğunu bu öğrencilere kavratmak lazım. Düşündürmek lazım. Yoksa birden bire tüm bilgileri, matematikte gelişen şeyler bu öğrencilere verelim diye bir hedefimiz yok. Az şeyle çok düşündürmek istiyoruz. Bütün mesele bu.”
“Hem öğretmenlerimiz, hem öğrencilerimiz son derece başarılı”
“Bunun için proje amacı doğrultusunda gidiyor. Ben çok memnun oldum eğitim başladıktan sonra ilk kez geldim. Dersleri takip ettim, hem öğretmenlerimiz, hem öğrencilerimiz son derece başarılı. Ben öyle umuyorum ki bunlar çok gelişecek. Bu şekildeki çalışmalar devam ederse Bayburt için çok büyük bir kazanç. Sadece Bayburt için değil Türkiye için çok büyük bir kazanç diye düşünüyorum.”
“Her Bayburtlu bu iki kişinin yapmış olduğu şeyi yapsa...”
“Sağolsunlar burada Akın Bayrak bey ve Rıfat Yıldız bey çok büyük bir hizmet yapıyorlar. Her Bayburtlu bu iki kişinin yapmış olduğu şeyi yapmış olsa Bayburt bilimde İstanbul’u geçer. Biz de dünyanın neresinde olursa olsun matematik adına bir katkı sunabilirsek mutlu oluyoruz. Bunların meyvelerini göreceğiz. Bu çocukların takip edilmesi lazım. Lisede ne olacak bu çocuklar, liseden sonraki hayatları takip edilmeli. Burada yapılan dokunuş nereye gidecek, bu çocukların hayatlarında ne kadar bir yer tutacak bunları görmek lazım. Eğitim kısa soluklu bir şey değil, eğitimin meyveleri 10 yılda 20 yılda alınabilir. Bunun sonuçlarının çok güzel olacağını düşünüyoruz. Bilimsel bakılan işlerde sonucun kötü olması mümkün değil. Bunca yıllık tecrübeme dayanarak söylüyorum. Çok güzel sonuçlar alacağız.”
Kaynak:bayburtpostasi.com.tr